İletişim ile çatışma arasında ne gibi benzerlik ve farklılıklar bulunmaktadır?
------------------------------------------------------
Hazırlayan: Müge ISPARTALI
Mayıs, 2012
------------------------------------------------------
1. İletişim ile çatışma
arasında ne gibi benzerlik ve farklılıklar bulunmaktadır?
Çatışma,
“gerek fizyolojik ve gerekse de
psikolojik ihtiyaçların tatminine engel
olan sıkıntıların meydana getirdiği gerginlik” halleri olarak tanımlanabilir. Herşeyden önce çatışma olup olmaması
tarafların algılamasına bağlıdır1. Çatışmalar kişi içi ve
kişilerarası çatışmalar olarak ikiye ayrılabiliriz. Kişi içi çatışma,
birbiriyle çatışan iki amaç veya güdünün aynı anda ortaya çıkması ile kişinin
içinde yaşadığı çatışmadır. Kişilerarası çatışma ise, iki veya daha fazla birey
arasında gerçekleşen çatışmadır 2.
İletişim
ise, iki birim arasında birbiriyle
ilişkili mesaj alışverişidir3.
İletişim eksikliği tüm çatışmaların nedeni değildir. Ancak çoğu zaman çatışmaya
neden olmaktadır. İletişim eksikliği aynı zamanda çatışmaya engel de olabilir. Her
birey farklı değerlere sahiptir ve bu değerler kişinin oluşturduğu mesajın içeriğini etkileyebilir. Bireyin sahip olduğu
farklı değerlerin çatışmalara neden olması kadar, bireyin iletişim kurma tarzı
da çatışmaların kaynağını oluşturabilir4. Genellikle iletişimsizlik
sonucu çatışma doğarken, çatışma sonucu da iletişim kurulabilir. Örneğin bir
kişi kendi içinde çelişki ( iç çatışma) yaşarken iletişim kurmayı isteyebilir. Bu kişiler
bilişsel çelişki yaşarlar ve bunun sonucunda savunma mekanizmasına başvururlar :
1986 yılındaki Çernobil nükleer kazasından sonra, ülkemizde, radyasyonlu olduğu
sürülen çayları içenlerin bilişsel çelişkiye düşünce, “acı patlıcanı kırağı
çalmaz” türünde savunma mekanizmalarına başvurdukları gözlemlenmiştir.
İletişimi engelleyen faktörler çatışmayı körükleyebilir.
Bu engelleri şu şekilde sıralayabiliriz : 1.Mesajı anlamadan önce onu yargılama
ve değerlendirmeye kalkmak. Yani kişinin ön yargılı davranması
hem iletişimsizliğe hem de çatışmaya, zıtlaşmaya neden olabilir. 2.Serbest bırakılan iletişim akışı. 3.Tutarsızlık, güvensizlik, isteksizlik, yetersiz dinleme, aşırı bilgi yükleme, kişisel farklılıklar. 4. Örgütsel
engeller: Örgütsel hiyerarşinin kendisi ve biçimsel yapısı bir iletişim
engelidir. Örgütler organik yapılardan uzaklaşıp mekanik ve merkezi yapılara
döndükçe iletişim kanalları uzar ve kanal engelleri çıkar. 5. Zaman baskısı. 6. Örgütsel stres. 7. Bireyler
arasında kötü ilişkiler sonucu oluşan yetersiz
iletişim. 8. İş çevresi ile ortaya çıkan stres faktörleri: rollerdeki
belirsizlik, sorumluluk, yoğun iş yükü, mekan ve yer sorunları, kaynakların
dağılımındaki dengesizlikler, katılım,
zaman darlığı ve iş yetiştirme telaşı, iş güvensizliği, yetersiz veya
hızlı terfi, rekabet, eksik veya kapalı
iletişimin çatışmaya ve
iletişimsizliğe sebep olduğunu belirtebiliriz. 9.Görev, yetki ve yönetim
alanındaki belirsizlikler; tarafların yetki ve sınırlarının belli olmaması çatışmayı
arttırır. Bu durumlarda çatışmaları gidermenin en etkin
yolu, iletişim kopukluklarını ortadan kaldırarak, anlaşma ve uzlaşma zemini yaratmaktır. İletişim
engeli ve çatışma ile başa çıkmanın tek yolu, engelin varlığını kabul etmektir.
Engel yokmuş gibi davranıp, aynı şekilde
devam etmememiz, engeli ortadan kaldırmaz bizi ilerletmez; sadece onun ömrünü
uzatır5.
Örgütlerde,
astlarla üstler arasında statü farkından doğan ya da rollerden
kaynaklanan birtakım çatışmalar yaşanabilir. Mesela, bir uzmanın üstüne verdiği raporu,
yönetici yönetim toplantısında kendi çalışması gibi sunmuş ve
uzmanda bu duruma şahit olmuşsa
bir çatışma başlaması muhtemeldir. Uzman bir yorum yapmayacak, pasif çatışma başlayacaktır. Aslında kendi
içimizdeki çatışmayı çözdüğümüzde, karşımızdaki ile yaşadığımız pasif çatışmayı
giderme ihtimalimiz artacaktır. Burada kişi iç çatışmasını bastırıp yöneticisi
ile konuşmayı denerse belki de sorun çözülecektir. Bu örnekle çatışma sonrası
iletişimin yaşandığını göstermiş oluruz. Ya da bir kişi karşısındaki kaynaktan
kendisine gelen mesajı tam olarak anlar, fakat üçüncü bir kişiye doğru olarak iletemezse
kişi kendisine ulaşan mesajı istemeden de olsa değişikliğe uğratır. Kişi durumun
farkındaysa, çevresiyle kuracağı iletişimi kolaylaşacaktır.
Duyu,
empati, rekabet, bilinçdışı, sosyal ve fiziksel çevre, örgütlerde faaliyetlerin
birbirine bağımlı olması, yönetici ve
çalışanın farklı anlayışa sahip olması, daha önce çözümlenmemesi, çatışmalar, kişilerin birbirinin dinlememesi de çatışmalara ve iletişimsizliğe neden olur6.
Biliş; gördüklerimiz,
işittiklerimiz ,zihnimizde bunlara
verdiğimiz anlamlar , kalıplaşmış düşünceler, kuracağımız ilişkileri büyük
anlamda etkiler. Algılamada ise, duyusal verilerin anlamlandırılması
gereklidir; sözlü ve sözsüz iletişimde
de önemlidir. İletişim anında karmaşık algısal yaşantılar geçiririz. Kendi davranışlarımızı, karşımızdakinin davranışlarını, karşımızdakinin bizi nasıl algıladığını
anlamaya çalışırız. Bu sırada bir takım yanlış algılamaların ortaya çıkarak
çatışmaya yol açması doğaldır. Örneğin,
iki iş arkadaşının bir konu üzerinde
yorum yaptığı sırada 1. kişi “aman sen
ne anlarsın yahu” diye bir şaka yapması 2.kişiyi rahatsız edebilir. Buradaki espriyi ciddi
algılarsa çatışma başlar. İletişim
becerisi; iletişim kurmadaki bilgi eksikliğinden de çatışmalar çıkabilir.
Örneğin bir kişi karşısındaki ile konuşurken onun yüzüne bakmıyor olabilir ve
muhtemelen bunu yaptığının farkında değildir. Ancak karşı taraf bunu yanlış
anlayabilir. Kişisel faktörler (cinsiyet, fiziksel görünüm, tutumlar) da,
kadınların ve erkeklerin kurdukları iletişimde farklılıklar vardır. Kültürel
faktörler (kurallar, dil, roller), toplumdan topluma kabul edilen dorular
vardır. Çok uluslu bir örgütte çalışıyorsak farklı kültürden oluşan insanların
bir arada bulunduğunu bilmeliyiz ve iletişim kurarken buna göre hareket etmemiz
gerekir. Örneğin, Türkler sıcak kanlılığı ile bilinir fakat İngilizler
değildir. Kişiye iyi niyetli davrandığımızda bile yanlış anlar, bize karşı
çatışma içine girebilir. Mesajın niteliği,. bazen mesajlar yani taşıdığı
anlam da çatışmaya yol açar. Bu durumlarda mesajı getiren kişi ile mesajı
birbirine karıştırmamak lazımdır7.
Çatışma ve iletişim insan yaşamının ve ilişkilerinin kaçınılmaz bir
parçasıdır. Ancak çatışma sadece kavgayla, sinirli hareketlerle var olan bir
şey değildir. Kişilerin herhangi bir sessiz durumda kalmasıyla da yaşanabilir.
İletişim ise sözlü ve sözsüz olabilir.
Ama hareketlerde sözsüz iletişimin bir parçasıdır. Mesajı sürekli reddetmek, olumsuz
geri bildirimde bulunmak / sürekli kabul etmek ve mesaja katkıda bulunmamak da
sorun olur .Yani iletişim varken de çatışma olabilir. Genellikle çalışanlar kendilerinden üst
pozisyondaki kişiler ile iletişimde olmayı ister, çatışma da ise tersi
mümkündür. Üst yönetici ile çatışmaya girmeyi çalışanlar yeğlemez. Tabi mevcut
durumlar sonrası çatışma yaşanabilir ve çatışma sonucu da sağlıklı bir iletişim çıkabilir. Çatışma ilişkilerin
gelişmesine, yaratıcılıkların ortaya çıkmasına, yeni fikirlere, rekabete ve kişilerin daha pozitif ve yapıcı olmasına katkıda bulunabilir.
Ancak rutin bir iletişimde bunları söylemek mümkün değildir. Çatışmanın
olmadığı dönemlerde önceleri adalet olgusu
oluşmuştu. Fakat çatışma çok olduğunda da kavga, kaos vs. yaşanır. Belli bir miktar
olması hafif rekabeti geliştirir, güzel olur. Çatışma yönetimi ile bu ayarı
dengede tutarız. İletişimde ise, tarafların algılaması ile denge kurulur.
KAYNAKLAR
(1) ÖZKALP Enver, KIREL Çiğdem“Örgütsel Davranış. Eskişehir: Anadolu Üniversites Web-Ofset, 2011
(2) ARSLAN, Coşkun;Kişilerarası Çatışma Çözme Ve Problem Çözme Yaklaşımlarının Yükleme Karmaşıklığı Açısından İncelenmesi, Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi http://www.sosyalbil.selcuk.edu.tr/sos_mak/makaleler/Co%C5%9Fkun%20ARSLAN/75-94.pdf
(3) KESKİN Akgül; İletişim Nedir.ppt, Akdeniz Üniversitesi, http://www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&frm=1&source=web&cd=8&sqi=2&ved=0CHYQFjAH&url=ftp%3A%2F%2Fftp.akdeniz.edu.tr%2FAraclar%2FAdayMemurEgitim2008%2F%25DDLET%25DD%25DE%25DDM%2520NED%25DDR.ppt&ei=xDrLT7KiAcb54QTt-oTzDw&usg=AFQjCNF9Ycwbc3RVfsXYQMd2I6FmI_yE5g&sig2=T603dpSL6STARIXQZ-SPWQ
(4) ÖNER Uğur, Çatışma Çözme ve
Arabuluculuk Eğitimi, İstanbul Üniversitesi, Mayıs 2011
(5) TUTAR Hasan ; Örgütsel İletişim, Geliştirilmiş ve Genişletilmiş İkinci Baskı, Ankara 2009
(6) YENİÇERİ Özcan, Örgütlerde Çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi, IQ Kültür Sanat Yay. , Ocak 2009
(7) DÖKMEN Üstün; İletişim Çatışmaları ve Empati : “Sanatta ve Günlük Yaşamda”, Sistem Yayıncılık,1994
(5) TUTAR Hasan ; Örgütsel İletişim, Geliştirilmiş ve Genişletilmiş İkinci Baskı, Ankara 2009
(6) YENİÇERİ Özcan, Örgütlerde Çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi, IQ Kültür Sanat Yay. , Ocak 2009
(7) DÖKMEN Üstün; İletişim Çatışmaları ve Empati : “Sanatta ve Günlük Yaşamda”, Sistem Yayıncılık,1994
Yorumlar
Yorum Gönder